30 aydır bir kaşifle birlikteyim onunla her şeye yeniden
bakmayı her şeyi yeniden tatmayı sabrı ve heyecanı yaşıyorum. Peki hiç
yorulmuyor muyum? Hiç sıkılmıyor muyum? Hiç enerjisiz kalmıyor muyum? Tabiyki
anne olmanın zor, bunaltıcı, çoğu zamanda yorucu tarafları da var. Ama zevkli
tarafları hızlıca kapatıveriyor sıkıntılı yanlarını. Bir gülüşü, bir
sorusu, bir seslenişi , uykudaki
oyundaki halleri öyle eğlenceli ki bir masal kahramanına eşlik etmek gibi serüvende hissi veriyor insana.
Bu güne kadar yaşadığım tüm güzelliklere rağmen bu karmaşık,
dünyaya hele hele de ekonominin, eğitim sisteminin, sağlık hizmetlerinin,
özgürce yaşamanın problemli olduğu bir ülkede, Türkiye de ikinci bir çocuk daha
dünyaya getirmek cidden zor bir karar.
Öte yandan kalabalık bir ailede büyümüş biri olarak
kardeşlerimin varlığı beni daha iyi daha mutlu ve daha güçlü hissettirdi hep.
Ablalarım ve abilerimin varlığı, destekleri annem ve babamla aramızda yaş
farkından kaynaklanan uzaklığı hem yakınlaştırdı hemde bambaşka ilişkilere kapı
açtı. En küçük ve maceracı abim Burhan sayesinde hayata karşı cesur ve korkusuz
olmayı, en küçük ablam Yüksel sayesinde ise duygusal dünyamı daha renkli ifade
etmeyi öğrendim. Ama asıl evimizin en küçüğü kız kardeşimin ailemize tekne
kazıntısı olarak katılması ile
kıskançlıkla baş etmeyi, ablalık yapmayı, korumayı, sorumluluk almayı ve
en sevdiğim evcilik oyun arkadaşımı sevmeyi öğrendim. Kısacası büyük bir ailede
büyümüş olmak ve en yakın dostum olan kız kardeşim ile harika ilişkim ikinci
kez anne olmak istememe de çok etkili oldu. Mustafa’nın da kalabalık bir ailesi
var ve oda büyük bir aile olmamamızın bizi daha da mutlu edeceğine Azad Taha’nın kardeşinin olmasının onun duygusal ve sosyal dünyasını zenginleştireceğine inanıyor.
Hal böyleyken teoride
ikinci kez anne olmaya hazırdım. Ancak
hala kafamda ve kalbimde soru işaretleri vardı. İki çocuk arasında kaç yaş
olması ideal olurdu? Daha fazla enerji gerektirecek iki çocuklu anne olmaya
gücüm var mıydı? Azad Taha’ ya ayırdığımız
zaman ve ilgide azalma olabilir miydi? Oğlum çok kıskanıp üzülecek miydi? Sosyal yaşamım iyice sınırlanacak mıydı? İki
çocuk olunca ekoloji diye diye uçuşa geçer miydim? Bir yandan bu sorulara cevap
arıyordum bir yandan büyük bir aile olacağımız hayalini kurmaktan kendimi
alamıyordum.
Bu düşüncelerin aklımdan geçtiği günlerde Azad Taha 2
yaşındaydı. Bir psikolog olarak ilk
çocuktan sonra ikinci çocuk için 2- 4 yılın
uygun olabileceğini biliyordum. Bedenimi sağlıklı ve yeniden anne olmaya hazır
da hissediyordum. Düşüncelerim, bedenim, ruhum yeniden anne olmaya hazırdı. Az
da olsa annelik tecrübelerime de güvenerek yeniden sağlıklı ve özel bir bebek
için dua etmeye başladım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder